Amerika Birleşik Devletlerinin Chicago kentinde 1886’da, 8 saatlik işgünü için başlatılan mücadelenin yıldönümü olan işçilerin ‘birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’, bu yıl TBBM’de ‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ olarak kabul edilmiştir.
Mayıs 1977’de Taksim’de yaşanan acı gün, sadece ‘1 Mayıs İşçi Bayramı’nın değil, aynı zamanda 1 Mayıs’ın da toplum katında algılanması üzerinde son derece olumsuz etkiler bırakmıştır. Toplumsal barışın tescil edildiği bir gün olması gereken 1 Mayıs, ne yazık ki bugüne kadar bir korku kaynağı olarak dile getirilmiştir.
Aradan tam 32 yıl geçti. 1 Mayıs’ı kaygı, korku, telaş günü gibi karşılama duygusundan ivedilikle kurtularak, dünyada 165 ülkenin kutladığı gibi bir mutluluk, bir sevinç, bir emek, dayanışma, barış, bahar güzelliği olarak kutlamamız gerekmektedir.
Pek çok ülkede, işçi hareketinin sosyal ve ekonomik kazanımlarını bayram olarak kutladığı bu anlamlı günün, ülkemizde de resmi tatil ilan edilmesi, toplumsal barışa hüviyet kazandırmak adına sevindirici bir gelişmedir.
2009 1 Mayıs’ının, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin sağduyulu ve sorumlu yaklaşımları çerçevesinde Türkiye genelinde, Çanakkale’de, Gelibolu’da coşkuyla kutlanmasını temenni ediyor, hangi siyasi görüşte olursa olsun herkesin bu kutlamalara katılmalarının gerekliliğine inanıyorum.
Emekçilerin, demokratik hak ve özgürlükleri için canları pahasına verdikleri mücadelenin simgesi olan 1 Mayıs’ı içtenlikle kutlarken; bu yıl da isteklerini, sıkıntılarını alanlarda kararlı biçimde, barış, sevgi, dostluk içinde dile getirmelerini, bayramın özüne uygun biçimde kutlanmasını diliyor, tüm emekçilerimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.